Harman Zamanı
Harman yeri yılda bir sezon düğen sürmek ve saman, buğday, arpa, çavdar, fiğ gibi tahıl ürünlerini sürüp mahsul çıkarmak için kullanıldığından her yıl harman zamanı harman yeri yeniden temizlenip düğen sürülmesine uygun hale getirilir. Harman yerine temiz, elenmiş yumuşak toprak taşınır ve süpürülmüş otu kökü yolunmuş temiz zemine yayılır. Harman yerine gölün suyu bağlanır. Eğer suyun arklarına ters yerdeyse köylü imece usulü ile çoluk çocuk harman yerine su taşır. İyice sulanan zemine sulu çamurun içine sabana koşulu öküzler sokulur, sabanın ucuna takılmış olan tapan yardımıyla suyu zemine iyice yedirinceye kadar öküzler döndürülür. Zemin iyice dümdüz olunca öküzler harmandan çıkarılır. Ağaç çubuktan örme sepetlerle önceden hazırlanmış saman ıslak zemin tamamen kapanıncaya kadar serpilir ve çamurun çekmesi beklenir. Bir saat sonra hazırlanmış olan loğ taşı sokulur harmana ev her tarafında loğ taşı dolaştırılarak iyice bastırılan çamur harman betonlaşır, sertleşir ve zemini dümdüz pürüzsüz olan harman etrafı çitlerle çevrilerek kurumaya bırakılır. Artık harman sap dökümüne döven sürmeye tığ çıkarmaya hazırdır.
TARLADAN SAP ÇEKME
İşini bitirenler bir nefes alırken, bir taraftan da at eşeklerle sap çekme durumuna hazırlanır. Sap cağları ipleri çekilirken çok yüklemek, güzel yüklemek, yıkmadan getirmek, harman yerine varmak, har-mandaki sap yığınının gölgesinde bir yarma aşı ayranlı çorba yemek bütün yorgunluğa değerdi doğrusu. Kadınlarca harman yerleri süpürülür ve tertemiz edilirdi. Sap düzenine göre hazırlanmış at eşek ve katırlar sabahın çok erken bir saatinde tarlaların yollarına düşerlerdi. Uykuya ve işe dayanamayan küçükleri erkenden tarlaya götürürler küçükler orada mallara sahip olurlardı ki daha güneş yeni doğmak üzeredir. Hayvanlar yüklenir iş bitirilir ve yola düşülürdü. Hayvanlar iyi yüklenmemişse yolda yıkılır per perişan olurdu. Sorunsuz gelenler güzel bir zafer kazanmış komutan edasıyla girerdi harman yerine. Bu sapları düzenli şekillerde istif ederlerdi.
HARMAN
Sap çekimi bitince, istiflenmiş olan bu sapları “yayma” adını verdikleri bir şekilde dağıtır ve üzerine döveni atarlardı. Bir yandan düven sürülürken, bir yandan da dirgen ve yabalarla evirip çevirerek aktarırlardı. Dövenlerin yığdırmasını (düveni çeken hayvanların dışkılarının ince samanları toplaması) önlemek için birer de kap (Tır kal) konurdu. Tirkal öküzlerin dışkılarını içine koymaya yarardı. Saplar dövenlerin dişleriyle parçalanıp ufalanır saman olmaya yüz tutardı. Sapın bu hale gelmesine “saman” denirdi. Bu esnada bazen hayvanların ağızları sepetlerle bağlanırdı. Saman bilezik yaparlar, onu da tekrar tekrar sürerlerdi. Çok incelmiş saman, orta bir yere koni şeklinde yığarlar , buna da “tınaz” derlerdi. Bütün saplar tınaz oluncaya kadar, aynı işlemler hep tekrarlanır dururdu. Hazır hale gelmiş olan tınazlar, harman makinesi ile savrulur samanı, buğdayı ve toprağı birbirinden ayrılırdı. Eğer geceleri savurma işi yapılıyorsa denizci fenerleri ya da lüks ışığında yapılırdı. Harman makinesinin temizligi yapilir, samanlar mereklere kaldırılır, tohumluklar elenip ilâçlanarak ambar veya çuvallara konurdu. Un işleri ve bulgurların kaynatılması hep bu zamanda yapılan işlerdendi. Gece gündüz demeden, dur durak bilmeden çalışan bu insanlar, zamanı gelince bir işi bitirip diğerine başlamanın heyecanın yaşarlardı. Harman içindeyken insanların işini zorlaştıran ve zorlarına giden şey yağmurun yağmasıydı. Çünkü; sap olsun saman olsun ıslandığı zaman kendisinin ve yerinin kuruması bir çileydi. Daneler yeniden çimlenip çıkar, işler uzar insanlar da haliyle telaşlanırlardı Inat öküzlerin kiriyip (inat etmesi) yatmaları, düvenlerin yığdırışları insanları uğraştırır ve çok güzel seyirlik manzaralar oluştururdu.
Patos yaygınlaşmadan önce, harman koşum hayvanları peşine koşulmuş dövenlerle alınırdı.Henüz sahah güneş yükselmeden yığınlardan bozulan buğday desteleri düz harman alanı içine saçılır. Sonra da bir veya iki çift koşum hayvanının çektiği ve üzerinde ağırlık olarak bir iki insanın bindiği döğenler üzerinde dönülür durulurdu. Havanın sıcaklığıyla gevremiş buğday başakları içinden buğday taneleri çıkıp, gövdeleri saman oluncaya kadar bir müddet sağa, sonra da sola dönülerek sayısız turlar atılırdı. Tamamen saman oluşumu ve buğday ayrışımları gözlendiğinde artık dövenler kenara alınır, geriye kalan ince samanlı buğday karışık halde tepeleme yığılarak toplanır ve harman makinası ile savrularak buğdaydan ayrılırdi.
TIĞ YAPMA
Dövenin diş taşlarının kesip parçaladığı saplar artık saman halini almaya başlamışsa çatal, yaba ve harman küreği kullanılarak alt üst edilir bu işlemede aktarma denir. Bu işlem tığlanacak hale gelinceye kadar sıklıkla defalarca tekrarlanır. Çok zor bir iştir. İyice eriyip saman haline gelip buğdaylar başaklardan tamamen ayrılıp samana karışınca artık tığ toplama zamanı gelmiş demektir. Öküzler çözülür, evin çocuğu tarafından otlatılmaya gönderilir. Akşam serini basmaya başlayınca harmandaki tığı toplamak için bir telaş başlar ve herkes bir harman küreği, bir sürgü, bir süpürge kapar mereğin (samanlık) gözeneğine (samanların samanlığa doldurulduğu pencereye gözenek denir) yakınında harmanın bir köşesinde tığ yaparlar. İş harman makinesine kalır.
Makine sahibi hanenin erkekleri bu gerecin çalıştırılmasını bakımını tamirini bilen tecrübeli insanlardır. Makine çekme işi çok katı kurallı bir sıraya bağlı olmamakla birlikte yinede sırayla yapılır. Sapı döken harman sahibi makineciye sabahtan tığı olduğunu haber verir. Makinenin taşınması için harman sahiplerini ona göre çağırır. Makine tığa ve gözeneğe yakın konumlandırılır, kol tarafı tığın aksi istikametinde olur ki makineci tozdan fazla etkilenmesin ve makineye doldurana samanı itene buğdayı çekene engel olmasın. Personel sayısı evin nüfusunun kalabalığına göre üç de olur altı da olur. En az dört kişi harman savurma işinde aktif görev alır.
a) Makineci: Kolu çeviren ve makineyi idare eden kişi b) Kürekçi: Harman küreğiyle makinenin bacasına tığ dolduran kişi c) Savrulan samanı mereğin (samanlık) gözeneğinedolduran kişi d) Makinenin altından buğdayı çeken ve topraklığı döküp değiştiren kişi (yetişkin veya çocuk) Tığın büyüklüğüne göre imece usulüyle yardımlaşmayla işler bitirilirdi. Harman savurma işi çok zor ve acil bitirilmesi gereken insan gücüne bakan işlerin başında gelir. Çünkü yağmur yağabilir rüzgâr çıkabilir tığı dağıtabilirdi. Onca emek bir anda heba olabilirdi. Kes (düğenin ilk seferde parçalayamadığı saplarda kalmış buğdaylı başaklara denir.) biriktirilir ve tığlar bittikten sonra en son harman olarak yeniden düvenle sürülüp tekrar makinede çekilir.
HARMAN SONU
Bulguru kaynatırken kimi kapı önünde, kimileri de caminin önüne giderdi. Bu iş, iş olmasına rağmen bir eğlenceye dönüşürdü. Buğdaylar bir yandan yıkanır, bir yandan kaynatılır bir yandan da serilip karıştırılırken öbür yandan da yemekler büyük bir coşkuyla hazırlanırdı. Bu durum bir piknik havası içerisinde sürüp giderdi. Evlerde bulgur damlar üstüne sererler, geceleri de bu sergi yanında yatarlardı kurumuş olan bulguru hazırlanılarak dövmeye hazır ederlerdi. Köydeki dövme boş kalmaz, biri biter biri başlardı. Bulgur dövmesi bir eğlence içerisinde geçerdi.
DÜGEN
Dügen çam veya benzeri yumuşak işlenmeye elverişli ağaçların tahtasından yapılır. Yaklaşık80.cm genişliğinde 3 metre uzunluğunda eşit büyüklükte ön kısmının yaklaşık 60 cm lik bölümü dışa eğimli İki parça düz tahtadan köprü ve arka kuşak adı verilen yaklaşık 10 cm kalınlığında, 150 cm uzunluğunda iki düzgün ağaçtan ve diş denilen çakmak taşı denen bir taş türünden elde edilen keskinleştirilmiş şekilde kırılmış ufak taşlardan oluşur. Düğen tahtaları yan yana konulur. Ön kısma dışa eğik olan bölümün ortasından yuvarlak bir halka konur. Arka uca yakın kısma da kuşak denen parça konularak düğenin bütün parçaları sabitlenir. Dügen bir ucu halkadan geçirilen ipin arasına yuvarlak bir sopa sokularak sabitlenen ipin diğer ucu korzövüle bağlanır korzövülün kancası boyunduruğun kayışına korzövül ile takılarak öküzler dövene koşulmuş olur.
ÇIKAN BUĞDAYIN AYRIŞMASI
Buğdaylar cinslerine göre seçilir. Tohumluk, unluk, bulgurluk, yarmalık buğdaylar yünden dokunmuş çuvallara doldurularak hayvanlara ağaç çiviler (Şiş) kullanılarak yüklenilir. Tohumluklar eve taşınır. Unluk ve bulgurluk çuvalları yıkanmak için köy çeşmesinin yanına yıkama günü sırasına göre yığılır. Sıranın elmesi beklenir. Ağaç çivi (Şiş) sert ağaçlardan ardıç, dişbudak ve benzeri ağaçlardan seçilir. 20 cm uzunluğunda 5 cm kuturunda ön uçları sivriltilmiş arka kısmı kalın biçiminde veya düz olarak yapılır. Çuvalların kulplarını birbirine tutturmak için yüklemekte kullanılır.
HARMAN AKTARMA ve TIĞ TOPLAMA
Harman küreği, ağzı ile sapı yekpare sap uzun olan çam tahtasından özel olarak yaptırılan veya hazır alınan çok az derinliği olan harman aktarmakta ve harman makinesine saman doldurmaya yarayan bir gereçtir.
Çatal
Sapı olan genelde çok çatallı sert ağaçlar seçilerek iki veya üç dişli olarak yapılan demet dağıtmakta ve yem karıştırmakta kullanılan bir gereçtir.
Yaba
Uzun sapı dört veya daha çok dişi olan demirden yapılmış çatalla aynı işlerde kullanılan bir gereçtir.
Sürgü
Düz dayanıklı bir tahta. yuvarlak sağlam bir sap yan destek kollarından oluşan tahtanın tam orta noktasına sap çakılır, yan kol destek tahtaları sapın iki yanını dengeleyecek şekilde birer uçları tahtaya öbür uçları da sapa çakılarak yapılan kışın kar küreme ve harmanda tığ yapmakta kullanılan bir gereçtir.
Orak
Orağın bilinen cinsi vardır. Kıvrık orak yarım ay orak kesik tırpan oragı. Kıvrık ve yarım ay oraklarda denir. Uç ağızlı dip ağızlı olarak tabir edilen orak çeşididir. Her türlü tarla ve arazide ekin, ot, çayır, yonca, boy, görünge biçmekte bu oraklar kullanılır. Biçmek için tarlaya veya ota orağa gitmeden orakların bakımı onarımı ve bileme işlemi yapılır.
Tırpan
Ağzı çelikten ve sapı ağaç olan bir biçme aletidir. Ağaç sap dayanıklı sert ağaçtan seçilir özel olarak yapılır. Elçek ve ok olmak üzere iki parçadan oluşur. Engebesiz taşsız çakılsız büyük çayır ve tarla biçmekiçin genellikle erkekler tarafından kullanılır. Keskin geniş ağızlı olması nedeniyle savurma tekniğiyle kullanılır. Orağa oranla daha geniş alanı kestiği için daha çabuk iş bitirir. Biçmek için çayıra tarlaya veya ota gitmeden tırpanın bakımı onarımı ve bileme işlemi yapılır.
Calı Süpürgesi
Bodur, yılgın ve sefegel ağaçları kesilerek deste biçimine getirilir, ortasından yukarı kısmına kadar üç yerinden bağlanarak yapılır ve bütün kaba süpürme işlerinde kullanılır.
Sap Agacı
Sap ağaçları (Sap çağı da) denir. iki tanedir. Sert dayanıklı düzgün ağaçlardan seçilir. 10x8. cm genişliğinde yaklaşık 1 metre uzunluğunda ortasında ve iki uçlarında simetrik, silindirik şekillerde kertikler açılarak iplerin kaymaması sağlanacak biçime getirilerek yapılır. Sap ağaçları ortasındaki kertikten iple bağlanarak semerin iki tarafına kaşlara ipler sabitlenir. Her iki ağacın ön başına sap yüklemede demetleri bağlamak için 20 metreye yakın ketenden yapılmış hazır sicim bağlanır.
Loğ Taşı ve Parçaları
Loğ taş, ağaç ve ipten ibaret -üç parçadan oluşur. Loğ taşı 80-120 ve üzeri kilolar ağırlığında silindir biçiminde iki başı oyularak mil yuvası yapılmış toprak damlı bacaları ve harmanın zeminini düzeltip toprağın sıkıştırılmasını sağlayan bir gereçtir. Loğ sapı dayanıklı ağaçlardan seçilen yaklaşık 150 cm lik iki kol ısıtılarak yarısına yakın bölümü kamburlaştırılır. Eğriltilen kısmın uç kısmına taşın deliklerine girmesi için iki adet (mil) monte edilir. Kollara ye harfi verilerek düz yerlerinden birleştirilen kollar sıkıca bağlanır kolun ön kısmına sicim bağlanarak tek veya iki kişi tarafından çekilerek yuvarlatılır
Kaynak:
https://ankarabeksrap.tr.gg/HARMAN-VE-ARA%C7-GERE%C7LER%26%23304%3B.htm
Harman yeri yılda bir sezon düğen sürmek ve saman, buğday, arpa, çavdar, fiğ gibi tahıl ürünlerini sürüp mahsul çıkarmak için kullanıldığından her yıl harman zamanı harman yeri yeniden temizlenip düğen sürülmesine uygun hale getirilir. Harman yerine temiz, elenmiş yumuşak toprak taşınır ve süpürülmüş otu kökü yolunmuş temiz zemine yayılır. Harman yerine gölün suyu bağlanır. Eğer suyun arklarına ters yerdeyse köylü imece usulü ile çoluk çocuk harman yerine su taşır. İyice sulanan zemine sulu çamurun içine sabana koşulu öküzler sokulur, sabanın ucuna takılmış olan tapan yardımıyla suyu zemine iyice yedirinceye kadar öküzler döndürülür. Zemin iyice dümdüz olunca öküzler harmandan çıkarılır. Ağaç çubuktan örme sepetlerle önceden hazırlanmış saman ıslak zemin tamamen kapanıncaya kadar serpilir ve çamurun çekmesi beklenir. Bir saat sonra hazırlanmış olan loğ taşı sokulur harmana ev her tarafında loğ taşı dolaştırılarak iyice bastırılan çamur harman betonlaşır, sertleşir ve zemini dümdüz pürüzsüz olan harman etrafı çitlerle çevrilerek kurumaya bırakılır. Artık harman sap dökümüne döven sürmeye tığ çıkarmaya hazırdır.
- Temizlenmiş harmana, yığından alınan demedin kemleri sökülerek başakların olduğu taraftan tutularak silkelenerek sapların harmana yayılması işlemine sap silkeleme denir. Bu işlem yapılırken sapların harmana yuvarlak biçimde yayılmasına köşe oluşmamasına dikkatedilir. Silkeleme işi sapın yerden yükselmesine kadar devam eder. Silkeleme bittikten sonra düğen sapın üzerine konur. Boyunduruğa koşulmuş öküzler getirilir. Düğene bağlı olan düğen korzövülle boyunduruğa takılır ve döven sürme işi başlar. İlk önce ehil yetişkin insanlar öküzler harmana alışıncaya kadar sap (ezilme samanlaşma) haline gelene kadar düğeni sürerler. Aktarma aşamasına gelince öküzlerin ağızlarına ağaçtan yapılmış yuvarlak ağızlıklar takılarak hayvanların saptan yiyerek hastalanmasın diye. Sap ezilince düğen sürmeye çocuklar başlar. Dövenin üzerine tahtadan yapılmış bir tabure onun üzerine de minder konur. Köprünün ön tarafında tırkal konur. Hayvanlar pislediğinde pislik sapa karışmasın diye hayvanın ardina tutulan sapsız kürek ağzı veya işe yaramayan çinkoları dökülmüş delinmiş leğen eskileri gibi içine pislik konulan kaplara tırkal denir.
TARLADAN SAP ÇEKME
İşini bitirenler bir nefes alırken, bir taraftan da at eşeklerle sap çekme durumuna hazırlanır. Sap cağları ipleri çekilirken çok yüklemek, güzel yüklemek, yıkmadan getirmek, harman yerine varmak, har-mandaki sap yığınının gölgesinde bir yarma aşı ayranlı çorba yemek bütün yorgunluğa değerdi doğrusu. Kadınlarca harman yerleri süpürülür ve tertemiz edilirdi. Sap düzenine göre hazırlanmış at eşek ve katırlar sabahın çok erken bir saatinde tarlaların yollarına düşerlerdi. Uykuya ve işe dayanamayan küçükleri erkenden tarlaya götürürler küçükler orada mallara sahip olurlardı ki daha güneş yeni doğmak üzeredir. Hayvanlar yüklenir iş bitirilir ve yola düşülürdü. Hayvanlar iyi yüklenmemişse yolda yıkılır per perişan olurdu. Sorunsuz gelenler güzel bir zafer kazanmış komutan edasıyla girerdi harman yerine. Bu sapları düzenli şekillerde istif ederlerdi.
HARMAN
Sap çekimi bitince, istiflenmiş olan bu sapları “yayma” adını verdikleri bir şekilde dağıtır ve üzerine döveni atarlardı. Bir yandan düven sürülürken, bir yandan da dirgen ve yabalarla evirip çevirerek aktarırlardı. Dövenlerin yığdırmasını (düveni çeken hayvanların dışkılarının ince samanları toplaması) önlemek için birer de kap (Tır kal) konurdu. Tirkal öküzlerin dışkılarını içine koymaya yarardı. Saplar dövenlerin dişleriyle parçalanıp ufalanır saman olmaya yüz tutardı. Sapın bu hale gelmesine “saman” denirdi. Bu esnada bazen hayvanların ağızları sepetlerle bağlanırdı. Saman bilezik yaparlar, onu da tekrar tekrar sürerlerdi. Çok incelmiş saman, orta bir yere koni şeklinde yığarlar , buna da “tınaz” derlerdi. Bütün saplar tınaz oluncaya kadar, aynı işlemler hep tekrarlanır dururdu. Hazır hale gelmiş olan tınazlar, harman makinesi ile savrulur samanı, buğdayı ve toprağı birbirinden ayrılırdı. Eğer geceleri savurma işi yapılıyorsa denizci fenerleri ya da lüks ışığında yapılırdı. Harman makinesinin temizligi yapilir, samanlar mereklere kaldırılır, tohumluklar elenip ilâçlanarak ambar veya çuvallara konurdu. Un işleri ve bulgurların kaynatılması hep bu zamanda yapılan işlerdendi. Gece gündüz demeden, dur durak bilmeden çalışan bu insanlar, zamanı gelince bir işi bitirip diğerine başlamanın heyecanın yaşarlardı. Harman içindeyken insanların işini zorlaştıran ve zorlarına giden şey yağmurun yağmasıydı. Çünkü; sap olsun saman olsun ıslandığı zaman kendisinin ve yerinin kuruması bir çileydi. Daneler yeniden çimlenip çıkar, işler uzar insanlar da haliyle telaşlanırlardı Inat öküzlerin kiriyip (inat etmesi) yatmaları, düvenlerin yığdırışları insanları uğraştırır ve çok güzel seyirlik manzaralar oluştururdu.
Patos yaygınlaşmadan önce, harman koşum hayvanları peşine koşulmuş dövenlerle alınırdı.Henüz sahah güneş yükselmeden yığınlardan bozulan buğday desteleri düz harman alanı içine saçılır. Sonra da bir veya iki çift koşum hayvanının çektiği ve üzerinde ağırlık olarak bir iki insanın bindiği döğenler üzerinde dönülür durulurdu. Havanın sıcaklığıyla gevremiş buğday başakları içinden buğday taneleri çıkıp, gövdeleri saman oluncaya kadar bir müddet sağa, sonra da sola dönülerek sayısız turlar atılırdı. Tamamen saman oluşumu ve buğday ayrışımları gözlendiğinde artık dövenler kenara alınır, geriye kalan ince samanlı buğday karışık halde tepeleme yığılarak toplanır ve harman makinası ile savrularak buğdaydan ayrılırdi.
TIĞ YAPMA
Dövenin diş taşlarının kesip parçaladığı saplar artık saman halini almaya başlamışsa çatal, yaba ve harman küreği kullanılarak alt üst edilir bu işlemede aktarma denir. Bu işlem tığlanacak hale gelinceye kadar sıklıkla defalarca tekrarlanır. Çok zor bir iştir. İyice eriyip saman haline gelip buğdaylar başaklardan tamamen ayrılıp samana karışınca artık tığ toplama zamanı gelmiş demektir. Öküzler çözülür, evin çocuğu tarafından otlatılmaya gönderilir. Akşam serini basmaya başlayınca harmandaki tığı toplamak için bir telaş başlar ve herkes bir harman küreği, bir sürgü, bir süpürge kapar mereğin (samanlık) gözeneğine (samanların samanlığa doldurulduğu pencereye gözenek denir) yakınında harmanın bir köşesinde tığ yaparlar. İş harman makinesine kalır.
Makine sahibi hanenin erkekleri bu gerecin çalıştırılmasını bakımını tamirini bilen tecrübeli insanlardır. Makine çekme işi çok katı kurallı bir sıraya bağlı olmamakla birlikte yinede sırayla yapılır. Sapı döken harman sahibi makineciye sabahtan tığı olduğunu haber verir. Makinenin taşınması için harman sahiplerini ona göre çağırır. Makine tığa ve gözeneğe yakın konumlandırılır, kol tarafı tığın aksi istikametinde olur ki makineci tozdan fazla etkilenmesin ve makineye doldurana samanı itene buğdayı çekene engel olmasın. Personel sayısı evin nüfusunun kalabalığına göre üç de olur altı da olur. En az dört kişi harman savurma işinde aktif görev alır.
a) Makineci: Kolu çeviren ve makineyi idare eden kişi b) Kürekçi: Harman küreğiyle makinenin bacasına tığ dolduran kişi c) Savrulan samanı mereğin (samanlık) gözeneğinedolduran kişi d) Makinenin altından buğdayı çeken ve topraklığı döküp değiştiren kişi (yetişkin veya çocuk) Tığın büyüklüğüne göre imece usulüyle yardımlaşmayla işler bitirilirdi. Harman savurma işi çok zor ve acil bitirilmesi gereken insan gücüne bakan işlerin başında gelir. Çünkü yağmur yağabilir rüzgâr çıkabilir tığı dağıtabilirdi. Onca emek bir anda heba olabilirdi. Kes (düğenin ilk seferde parçalayamadığı saplarda kalmış buğdaylı başaklara denir.) biriktirilir ve tığlar bittikten sonra en son harman olarak yeniden düvenle sürülüp tekrar makinede çekilir.
HARMAN SONU
Bulguru kaynatırken kimi kapı önünde, kimileri de caminin önüne giderdi. Bu iş, iş olmasına rağmen bir eğlenceye dönüşürdü. Buğdaylar bir yandan yıkanır, bir yandan kaynatılır bir yandan da serilip karıştırılırken öbür yandan da yemekler büyük bir coşkuyla hazırlanırdı. Bu durum bir piknik havası içerisinde sürüp giderdi. Evlerde bulgur damlar üstüne sererler, geceleri de bu sergi yanında yatarlardı kurumuş olan bulguru hazırlanılarak dövmeye hazır ederlerdi. Köydeki dövme boş kalmaz, biri biter biri başlardı. Bulgur dövmesi bir eğlence içerisinde geçerdi.
DÜGEN
Dügen çam veya benzeri yumuşak işlenmeye elverişli ağaçların tahtasından yapılır. Yaklaşık80.cm genişliğinde 3 metre uzunluğunda eşit büyüklükte ön kısmının yaklaşık 60 cm lik bölümü dışa eğimli İki parça düz tahtadan köprü ve arka kuşak adı verilen yaklaşık 10 cm kalınlığında, 150 cm uzunluğunda iki düzgün ağaçtan ve diş denilen çakmak taşı denen bir taş türünden elde edilen keskinleştirilmiş şekilde kırılmış ufak taşlardan oluşur. Düğen tahtaları yan yana konulur. Ön kısma dışa eğik olan bölümün ortasından yuvarlak bir halka konur. Arka uca yakın kısma da kuşak denen parça konularak düğenin bütün parçaları sabitlenir. Dügen bir ucu halkadan geçirilen ipin arasına yuvarlak bir sopa sokularak sabitlenen ipin diğer ucu korzövüle bağlanır korzövülün kancası boyunduruğun kayışına korzövül ile takılarak öküzler dövene koşulmuş olur.
ÇIKAN BUĞDAYIN AYRIŞMASI
Buğdaylar cinslerine göre seçilir. Tohumluk, unluk, bulgurluk, yarmalık buğdaylar yünden dokunmuş çuvallara doldurularak hayvanlara ağaç çiviler (Şiş) kullanılarak yüklenilir. Tohumluklar eve taşınır. Unluk ve bulgurluk çuvalları yıkanmak için köy çeşmesinin yanına yıkama günü sırasına göre yığılır. Sıranın elmesi beklenir. Ağaç çivi (Şiş) sert ağaçlardan ardıç, dişbudak ve benzeri ağaçlardan seçilir. 20 cm uzunluğunda 5 cm kuturunda ön uçları sivriltilmiş arka kısmı kalın biçiminde veya düz olarak yapılır. Çuvalların kulplarını birbirine tutturmak için yüklemekte kullanılır.
HARMAN AKTARMA ve TIĞ TOPLAMA
Harman küreği, ağzı ile sapı yekpare sap uzun olan çam tahtasından özel olarak yaptırılan veya hazır alınan çok az derinliği olan harman aktarmakta ve harman makinesine saman doldurmaya yarayan bir gereçtir.
Çatal
Sapı olan genelde çok çatallı sert ağaçlar seçilerek iki veya üç dişli olarak yapılan demet dağıtmakta ve yem karıştırmakta kullanılan bir gereçtir.
Yaba
Uzun sapı dört veya daha çok dişi olan demirden yapılmış çatalla aynı işlerde kullanılan bir gereçtir.
Sürgü
Düz dayanıklı bir tahta. yuvarlak sağlam bir sap yan destek kollarından oluşan tahtanın tam orta noktasına sap çakılır, yan kol destek tahtaları sapın iki yanını dengeleyecek şekilde birer uçları tahtaya öbür uçları da sapa çakılarak yapılan kışın kar küreme ve harmanda tığ yapmakta kullanılan bir gereçtir.
Orak
Orağın bilinen cinsi vardır. Kıvrık orak yarım ay orak kesik tırpan oragı. Kıvrık ve yarım ay oraklarda denir. Uç ağızlı dip ağızlı olarak tabir edilen orak çeşididir. Her türlü tarla ve arazide ekin, ot, çayır, yonca, boy, görünge biçmekte bu oraklar kullanılır. Biçmek için tarlaya veya ota orağa gitmeden orakların bakımı onarımı ve bileme işlemi yapılır.
Tırpan
Ağzı çelikten ve sapı ağaç olan bir biçme aletidir. Ağaç sap dayanıklı sert ağaçtan seçilir özel olarak yapılır. Elçek ve ok olmak üzere iki parçadan oluşur. Engebesiz taşsız çakılsız büyük çayır ve tarla biçmekiçin genellikle erkekler tarafından kullanılır. Keskin geniş ağızlı olması nedeniyle savurma tekniğiyle kullanılır. Orağa oranla daha geniş alanı kestiği için daha çabuk iş bitirir. Biçmek için çayıra tarlaya veya ota gitmeden tırpanın bakımı onarımı ve bileme işlemi yapılır.
Calı Süpürgesi
Bodur, yılgın ve sefegel ağaçları kesilerek deste biçimine getirilir, ortasından yukarı kısmına kadar üç yerinden bağlanarak yapılır ve bütün kaba süpürme işlerinde kullanılır.
Sap Agacı
Sap ağaçları (Sap çağı da) denir. iki tanedir. Sert dayanıklı düzgün ağaçlardan seçilir. 10x8. cm genişliğinde yaklaşık 1 metre uzunluğunda ortasında ve iki uçlarında simetrik, silindirik şekillerde kertikler açılarak iplerin kaymaması sağlanacak biçime getirilerek yapılır. Sap ağaçları ortasındaki kertikten iple bağlanarak semerin iki tarafına kaşlara ipler sabitlenir. Her iki ağacın ön başına sap yüklemede demetleri bağlamak için 20 metreye yakın ketenden yapılmış hazır sicim bağlanır.
Loğ Taşı ve Parçaları
Loğ taş, ağaç ve ipten ibaret -üç parçadan oluşur. Loğ taşı 80-120 ve üzeri kilolar ağırlığında silindir biçiminde iki başı oyularak mil yuvası yapılmış toprak damlı bacaları ve harmanın zeminini düzeltip toprağın sıkıştırılmasını sağlayan bir gereçtir. Loğ sapı dayanıklı ağaçlardan seçilen yaklaşık 150 cm lik iki kol ısıtılarak yarısına yakın bölümü kamburlaştırılır. Eğriltilen kısmın uç kısmına taşın deliklerine girmesi için iki adet (mil) monte edilir. Kollara ye harfi verilerek düz yerlerinden birleştirilen kollar sıkıca bağlanır kolun ön kısmına sicim bağlanarak tek veya iki kişi tarafından çekilerek yuvarlatılır
Kaynak:
https://ankarabeksrap.tr.gg/HARMAN-VE-ARA%C7-GERE%C7LER%26%23304%3B.htm