Harman yeri yılda bir sezon düğen sürmek ve saman, buğday, arpa, tahıl otu, çavdar, fiğ gibi tahıl ürünlerini sürüp mahsul çıkarmak için kullanıldığından her sezon başında harman yeri yeniden temizlenip düğen sürülmesine uygun hale getirilir. Harman yerine 10 çerik çuvalından az olmamak üzere temiz, elenmiş yumuşak toprak taşınır ve süpürülmüş otu kökü yolunmuş temiz zemine yayılır. Harman yeri su basarındaysa yani harkların geçtiği güzergâhta ise gölün suyu bağlanır. Eğer suyun harklarına ters yerdeyse köylü imece usulü ile bakraç, kova, kazan, asma, gaz tenekesi, sitil, külek, ibrik evinde ne varsa çoluk çocuk harman yerine su taşır. İyice sulanan zemine CIBIDİLİK –CIBIRDİK denir. Sulu çamurun içine sabana koşulu öküzler sokulur, sabanın ucuna takılmış olan TAPAN yardımıyla suyu zemine iyice yedirinceye kadar öküzler döndürülür. Zemin iyice dümdüz olunca çift takımı harmandan çıkarılır. Ağaç çubuktan örme sepetlerle önceden hazırlanmış saman ıslak zemin tamamen kapanıncaya kadar serpilir ve çamurun çekmesi beklenir. Bir saat sonra hazırlanmış olan loğ taşı sokulur harmana her tarafında loğ taşı dolaştırılarak iyice bastırılan çamur harman betonlaşır sertleşir ve zemini dümdüz pürüzsüz olan harman etrafı çitlerle çevrilerek kurumaya bırakılır. Artık harman sap dökümüne döven sürmeye tığ çıkarmaya hazırdır.
DÜGEN (DÖVEN) PARÇALARI VE KOŞUM TAKIMLARI
1- Gamide (ğamıldı) 2- Düğen 3 – Boyunduruk 4 - Massa (üvendire)
GAMİDE (GAMILDI): Yaklaşık 2 metre uzunluğunda 8 cm kuturunda yuvarlak sert budaksız düz ağaçtan seçilir. Ön kısmının gıgırik biçiminde kancalı olmasına özen gösterilir. Arka kısmına silindirik biçim verilerek kertik yapılarak ipin sıyrılıp çıkmaması sağlanmış olur.
DÖGEN: Çam veya benzeri yumuşak işlenmeye elverişli ağaçların tahtasından yapılır. Yaklaşık 75.cm genişliğinde 2,5 metre uzunluğunda eşit büyüklükte ön kısmının yaklaşık 50 cm lik bölümü dışa eğimli İki parça düz tahtadan köprü ve arka kuşak adı verilen yaklaşık 8x8 cm kalınlığında, 150 cm uzunluğunda iki düzgün ağaçtan ve DİŞ denilen çakmak taşı denen bir taş türünden elde edilen keskinleştirilmiş şekilde kırılmış ufak taşlardan oluşur. Düğen tahtaları yan yana konulur. Ön kısma dışa eğik olan bölümün hemen dibine ip geçecek biçimde ortasından kertik yapılmış köprü konur. Arka uca yakın kısma da kuşak denen parça konularak düğenin bütün parçaları sabitlenir.
Dügen bir ucu köprüden haşmek geçirilen ipin arasına yuvarlak bir sopa sokularak sabitlenen ipin diğer ucu GAMİDEye bağlanır ğamidenin kancası boyunduruğun kayışına korzövül ile takılarak öküzler dövene koşulmuş olur.
HARMAN AKTARMA ve TIĞ TOPLAMA GEREÇLERİ
1.Harman Küreği 2. Çatal 3. Yaba 4. Sürgü 5. Çalı, Yılgın Süpürge
Harman küreği: Yaklaşık 50x60 ebatlarında ağzı ile sapı yekpare sap uzunluğu 150 cm civarında çam tahtasından özel olarak yaptırılan veya hazır alınan çok az derinliği olan harman aktarmakta ve harman makinesine saman doldurmaya yarayan bir gereçtir.
Çatal: 150 cm sapı olan genelde çok çatallı sert ağaçlar seçilerek iki veya üç dişli olarak yapılan demet dağıtmakta ve yem karıştırmakta kullanılan bir gereçtir.
Yaba: Yaklaşık 30x25 ebadında 150 cm sapı dört veya daha çok dişi olan demirden yapılmış çatalla aynı işlerde kullanılan bir gereçtir.
Sürgü: Yaklaşık 30 cm eninde 150 cm uzunlugunda düz dayanıklı bir tahta. 130 cm yuvarlak sağlam bir sap ve 60 cm lik 5x5 cm lık yan destek kollarından oluşan tahtanın tam orta noktasına sap çakılır, yan kol destek tahtaları sapın iki yanını dengeleyecek şekilde birer uçları tahtaya öbür uçları da sapa çakılarak yapılan malama ve ot toplayıp tığ yapmakta kullanılan bir gereçtir.
Yılgın çalı süpürge: Bodur, yılgın ve şirik ağaçları kesilerek deste biçimine getirilir, ortasından yukarı kısmına kadar üç yerinden bağlanarak yapılır bütün kaba süpürme işlerinde kullanılır.
SAP SİLKELEME - DÖVEN SÜRME
Çalınıp temizlenmiş harmana, yığından alınan demedin kemleri sökülerek başakların olduğu taraftan tutularak silkelenerek sapların harmana yayılması işlemine SAP SİLKELEMEK denir. Bu işlem yapılırken sapların harmana yuvarlak biçimde yayılmasına köşe oluşmamasına dikkat edilir. Silkeleme işi sapın yerden yaklaşık 60 yükselmesine kadar devam eder. Silkeleme bittikten sonra düğen sapın üzerine konur. Boyunduruğa koşulmuş öküzler getirilir. Dövene bağlı olan ğamide korzövülle boyunduruğa takılır ve döven sürme işi başlar. İlk önce ehil yetişkin insanlar öküzler harmana alışıncaya kadar sap malama (ezilme samanlaşma) haline gelene kadar düğeni sürerler. Malama aktarma aşamasına gelince öküzlerin ağızlarına eski kalbur eleğinden yada tel elekten yapılmış ağızlıklar takılarak hayvanların malamayı yiyerek hastalanmamaları sağlanır. Sap malama olunca düğen sürmeye çocuklar başlar. Dövenin üzerine tahtadan yapılmış bir tabure onun üzerine de minder konur. Köprünün ön tarafında TIRKAL konur. (hayvanlar pislediğinde pislik malamaya karışmasın diye hayvanın ardına tutulan sapsız kürek ağzı veya işe yaramayan çinkoları dökülmüş delinmiş leğen eskileri gibi içine pislik konulan kaplara TIRKAL denir.)
Dövenin diş taşlarının kesip parçaladığı saplar artık saman halini almaya başlamışsa çatal, yaba ve harman küreği kullanılarak malama alt üst edilir bu işlemede AKTARMA denir. Bu işlem malama tığlanacak hale gelinceye kadar sıklıkla defalarca tekrarlanır. Çok zor bir iştir malama. İyice eriyip saman haline gelip buğdaylar başaklardan tamamen ayrılıp samana karışınca artık tığ toplama zamanı gelmiş demektir. Öküzler çözülür, evin çocuğu tarafından otlatılmaya gönderilir, dinlenip serinlemeleri için çocuklar kendileri ile beraber öküzleri de göle veya nehre sokarlar. Akşam serini basmaya başlayınca harmandaki malamayı toplamak için bir telaş başlar herkes bir harman küreği, bir sürgü, bir süpürge kapar malamayı MEREĞİN (samanlık) gözeneğine (samanların samanlığa doldurulduğu pencereye gözenek denir) yakınında harmanın bir köşesinde tığ yaparlar. Harman makinesinin sırasını beklemeye başlarlar.
MAKİNE ÇEKMEK, HARMAN SAVURMAK
Tığlanan malama; yağmura rüzgâra maruz kalınmadan mümkün olduğunca acele makineyle çekilmesine çaba gösterilir. Saman, buğday, kesmük ve toz toprağın birbirinden ayrılmasına harman savurmak makine çekmek denir.
MAKİNE:
Köyün arazisinin ve hane sayısının çokluğuna göre bazı köylerde üç tane bazı köylerde beş tane ve daha fazla sayıda makine bulunabilir. Makine sahibi hanenin erkekleri bu gerecin çalıştırılmasını bakımını tamirini bilen tecrübeli reçberlerdir.
Makine çekme işi çok katı kurallı bir sıraya bağlı olmamakla birlikte yinede sırayla yapılır. Sapı döken harman sahibi makineciye sabahtan tığı olduğunu haber verir. Makineci de o gün birden fazla tığ çekilecekse kendine göre sıraya koyar. Harmanların birbirine uzaklığının hesabını yapar ve ona göre vakit belirler. Makinenin taşınması için harman sahiplerini ona göre çağırır. Sırası gelen tığ sahibi makinenin bulunduğu harmana gider. Evin çocuğu yoksa gelini kızı makinenin seyyar parçalarını (ELEKLER, KOL, TOPRAKLIK, DERECE gibi) kendi harmanlarına götürür. Tığ sahibi erkek ile makinecide makineyi birer omuzluk kemer yardımıyla beden gücüyle tığın yanına getirir. Tekniğini bilenler tarafından sabitlenerek çalışmaya hazır hale getirilirdi. Makine tığa ve gözeneğe yakın konumlandırılır, kol tarafı tığın aksi istikametinde olur ki makineci tozdan fazla etkilenmesin ve malamayı makineye doldurana samanı itene buğdayı çekene engel olmasın.
Konumu son kontrolden geçen makinenin kolu takılır pimi takılır dişlileri yağlanır bir iki tur boşa kol çevrildikten sonra makineci ya Allah Bismillah diyerek işe başlama komutunu verir. Artık harman personeli işe başlar. Personel sayısı evin nüfusunun kalabalığına göre üç de olur altı da olur. En az dört kişi harman savurma işinde aktif görev alır.
a) Makineci: Kolu çeviren ve makineyi idare eden kişi(erkek)
b) Kürekçi: Harman küreğiyle makinenin bacasına malama dolduran kişi (erkek)
c) Savrulan samanı mereğin (samanlık) gözeneğine dolduran kişi
(erkek veya bayan)
d) Makinenin altından buğdayı çeken ve topraklığı döküp değiştiren kişi (yetişkin veya çocuk)
Tığın büyüklüğüne göre imece usulüyle yedek ekipler oluşturulur harman personeli dinlendirilerek ve yardımlaşmayla işler bitirilirdi. Harman savurma işi çok zor ve acil bitirilmesi gereken insan gücüne bakan işlerin başında gelir. Çünkü yağmur yağabilir rüzgâr çıkabilir tığı dağıtabilirdi. Onca emek bir anda heba olabilirdi. Kürekçi küreği malamayla doldurup makinenin bacasına boşaltınca makineci kolu çevirdikçe dişlilerin yardımıyla dönen çarklar pervaneleri harekete geçirir. Pervanelerin dönerken oluşturduğu rüzgâr; sepetliği sağa sola sallayarak samanı derece tahtasının yardımıyla ön tarafa savurur. Buğdaylar elek yardımıyla makinenin arka kısmından aşağıya dökülür ve taşın toprağın; topraklığa ve kesmükün de kesmük gözüne dökülmesini sağlar hareket. (İlk küreğin dolup makinenin bacadan döküldüğü andan itibaren ikinci küreğin bacaya boşalmasına kadar geçen o kısa zamanda ilk konulan malama çekilip savrulmuş olur.
Kesmükler (düğenin ilk seferde parçalayamadığı saplarda kalmış buğdaylı başaklara denir.) biriktirilir ve tığlar bittikten sonra en son harman olarak yeniden düvenle sürülüp tekrar makinede çekilerek çıkan buğdaylar tavuk yemi olarak kullanılır.
Tığ bittikten, saman mereğe doldurulduktan sonra makineye buğday elekleri takılarak, buğday yeniden elenerek (ari) esas buğday saptan çöpten arındırılır. Buğday çeci (elenmiş buğday tozu, tınazı ) teneke, god, godik, urup, çinik gibi ölçü kaplarıyla ölçülür.
Elenmiş buğdaydan önce makineci hakını alır. HAK; makineci çalışmasının ücretini genellikle para olarak değil, buğday olarak alır. Bu aldığı buğdaya da hak denir. Çıkan buğdayın teneke veya god ölçüne göre hakı makineci kendi belirler ve alır.
Buğdaylar cinslerine göre seçilir. Tohumluk, Unluk, Bulgurluk, Yarmalık, buğdaylar yünden dokunmuş çerik çuvallarına doldurularak hayvanlara ağaç çiviler kullanılarak yüklenilir. Tohumluklar eve taşınır. Unluk ve bulgurluk çuvalları yıkanmak için köy çeşmesinin yanına yıkama günü sırasına göre yığılır. Sıranın gelmesi beklenir. Çuvallar karışmasın diye çuvalların kulplarına her hanenin kendine özel bir işareti olan kumaş parçası bağlanır veya çuvalın üzerine haneden bir kişinin isminin ve soyadının baş harfleri işlenir.
Ağaç çivi sert ağaçlardan ardıç, diş budak ve benzeri ağaçlardan seçilir. 20 cm uzunluğunda 5 cm kuturunda ön uçları sivriltilmiş arka kısmı L biçiminde veya düz olarak yapılır. Çuvalların kulplarını birbirine tutturmak için yüklemekte kullanılır.
Kaynak:
http://www.kemahlilar.com/harman-kaldirma-2151h.htm